DİRENEN DUYGULAR

Kelimelerim sahipsiz artık, başı boş bırakılmış, evcil bir kedi gibi şaşkın…
Susuz bırakılmış çiçek kadar biçare….
Annesiz kalmış bir çocuğun gözleri kadar yetim.
Bakıyorum etrafa,yalın,şaşkın,umudu kırılmış duyguları,bir tahta oturtup tekrar kolundan tutulup atılmış ,atmaktan zırnık içi acımamış insanlar.Sonra bi omuz…..
Çarpıyor donmuş bedenime…
Kendime geliyorum,bi kaç damla gözyaşı ,içe akanın yoğunluğundan ,damlaların bir kısmı dışa taşıyor…
Bakıyorum tekrar etrafa.O yorgun sebebsiz, kin dolu suratlara….
Sizin sevdiklerimizde mi böyle diye… Ben diyorum…
Sahi, kaç ben var ?
Onlarca mı,yüzlerce mi?
Kaçını öldürdünüz,vicdanınız sızlamadan.Kaç ben kaldı geriye?Çok canım olduğunu sandığınızdandır.Yoksa bu kadar kötü olamazsınız.
Hala yaşamak için bir canım kalmışmıdır ki?
Ya hala duygularım,sevgiye dair umutlarım?
Mahzenlere kapatılmış, birbirine hasret ruhları, ayırmayı bir görev gibi benimseyen zindan görevlileri ve diğer insanlar. Size soruyorum, neden? Neden benimlesiniz? Neden benden kopamıyorsunuz. Oysa ki ben, sizden çok ama çok uzağım. Bunu göremiyor musunuz? Bu kadar zor mu bunu hissetmek? Geçin aynanın karşısına, kendinizi tanıyın, kendinizle uğraşın, benimle değil. Bırakın beni. Farkında değilsinizdir belki, öldürüyorsunuz beni.Benim mahzun ve ışıldamaya çalışan yüreğimi.
O unutulmuş değil, yok olmaya yüz tutmuş da değil. Sadece size verecek gücü, kendinde hissedemiyor, kendini paylaşmak, yok etmek istemiyor.
Artık siz de bırakın başkalarının sevgisini, kendi sevginizi yaşayın içinizde.
Etkileyin kendinizi sevginizle. Bir olun her insanla, her varlıkla, her değerle. Artık, sahip çıkma vaktidir,unutulmuş kendimize ve o unutulmuş sevgimize…

Related posts

Leave a Comment